
I do my makeup in somebody else's car
Başkasının arabasında makyajımı yaparım
We
order different drinks at the same bars
Aynı barlarda farklı farklı içkiler sipariş ederiz
Aynı barlarda farklı farklı içkiler sipariş ederiz
I
know about what you did and I wanna scream the truth
Ne yaptığını biliyorum ve gerçeği haykırmak istiyorum
Ne yaptığını biliyorum ve gerçeği haykırmak istiyorum
She thinks you love
the beach, you're such a damn liar
Kumsalı sevdiğini sanıyor, pislik bir yalancısın
Kumsalı sevdiğini sanıyor, pislik bir yalancısın
Those great whites,
they have big teeth
Şunlar mükemmel beyazlar, büyük dişlere sahipler
Şunlar mükemmel beyazlar, büyük dişlere sahipler
Hope they bite you
Umarım seni ısırırlar
Umarım seni ısırırlar
Thought you said
that you would always be in love
Her zaman aşık olacağını söylediğini düşündüm
Her zaman aşık olacağını söylediğini düşündüm
But you're not in
love no more
Ama artık aşık değilsin
Ama artık aşık değilsin
Did it frighten you
Seni korkuttu mu;
Seni korkuttu mu;
How we kissed when
we danced on the light up floor?
Işıklı zeminde dans ederken nasıl öpüştüğümüz?
Işıklı zeminde dans ederken nasıl öpüştüğümüz?
On the light up
floor
Işıklı zeminde
But I hear sounds in my
mind
Ama aklımda sesleri duyuyorum
Ama aklımda sesleri duyuyorum
Brand new sounds in my
mind
Özel yeni sesler aklımda
Özel yeni sesler aklımda
But honey I'll be seein'
you 'ever I go
Ama tatlım gittiğim her yerde seni göreceğim
Ama tatlım gittiğim her yerde seni göreceğim
But honey I'll be seein'
you down every road
Ama tatlım her yolda sana eşlik edeceğim*
Ama tatlım her yolda sana eşlik edeceğim*
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı,
onu istiyorum
Cause honey I'll come get
my things, but I can't let go
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Oh, I wish I could get my
things and just let go
Keşke eşyalarımı alıp gelebilseydim ama henüz bırakabildim
Keşke eşyalarımı alıp gelebilseydim ama henüz bırakabildim
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Sometimes I wake up in a
different bedroom
Bazen farklı bir yatak odasında uyanıyorum
Bazen farklı bir yatak odasında uyanıyorum
I whisper things, the
city sings 'em back to you
Bir şeyler fısıldıyorum,
şehir dönüp onları sana söylüyor
All those rumors, they
have big teeth
Bütün bu söylentiler, büyük dişlere sahipler
Bütün bu söylentiler, büyük dişlere sahipler
Hope they bite you
Umarım seni ısırırlar
Umarım seni ısırırlar
Thought you said that you
would always be in love
Her zaman aşık olacağını söylediğini düşündüm
Her zaman aşık olacağını söylediğini düşündüm
But you're not in love no
more
Ama artık aşık değilsin
Ama artık aşık değilsin
Did it frighten you
How we kissed when we
danced on the light up floor?
Işıklı zeminde dans ederken nasıl öpüştüğümüz seni korkuttu mu?
Işıklı zeminde dans ederken nasıl öpüştüğümüz seni korkuttu mu?
On the light up floor
Işıklı zeminde.
But I hear sounds in my
mind
Ama aklımda sesleri duyuyorum
Ama aklımda sesleri duyuyorum
Brand new sounds in my
mind
Özel yeni sesler aklımda
Özel yeni sesler aklımda
But honey I'll be seein'
you 'ever I go
Ama tatlım gittiğim her yerde seni göreceğim
Ama tatlım gittiğim her yerde seni göreceğim
But honey I'll be seein'
you down every road
Ama tatlım her yolda sana eşlik edeceğim*
Ama tatlım her yolda sana eşlik edeceğim*
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı,
onu istiyorum
'Cause honey I'll come
get my things, but I can't let go
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Oh, honey I'll come get
my things, but I can't let go
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Yes, honey I'll come get
my things, but I can't let go
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
Çünkü tatlım eşyalarımı alıp geleceğim ama bırakamıyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Oh, I wish I could get my
things and just let go
Keşke eşyalarımı alıp gelebilseydim ama henüz bırakabildim
Keşke eşyalarımı alıp gelebilseydim ama henüz bırakabildim
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
I'm waiting for it, that
green light, I want it
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Bekliyorum onu, o yeşil ışığı, onu istiyorum
Paylaş
Lorde "Green Light" Çeviri
4/
5
Oleh
Unknown